“Margariti” Yardım Derneğin “Altın kalpleri”: Bizim için tek ödül muhtaçların gözlerindeki sevinç ve dualarıdır.

“Margariti” Yardım Derneği 2018 yılında Bulgaristan merkezli olarak kuruldu, ancak ekibi Avrupa’nın üç farklı ülkesinde yaşayan Bulgaristan doğumlu altı Müslümandan oluşuyor.

“Margariti”nin arkasında duran “altın kalpli” insanlar aslında kimlerdir, birkaç kıtada yürüttükleri hayırseverlik faaliyetlerinin amacı nedir, nasıl başarıyorlar ve hayalleri nereye kadar uzanıyor… bunları onlarla gerçekleştirdiğimiz ve aşağıda dikkatinize sunduğumuz söyleşiden öğreniniz.

Aşağıdaki söyleşiyi “Margariti” Yardım Derneğinin yönetiminde yer alan iki temsilcisi Varti Stepanyan ve Yulia- Amira Rizova (birkaç gün önce örgütten ayrıldığını duyurdu) ile gerçekleştirdik.

1.   İki yıl önce “Margariti” Yardım  Derneğini kurma fikrinin nasıl doğduğunu anlatır mısınız?

Varti Stepanyan: Dernek kurulmadan önce de muhtaçlara yardım ediyorduk. Zorda olan kız ve erkek kardeşlerimize yardım eli uzatma hayalimizi yakınlarımızla paylaşıyorduk ve başlangıçta arkadaşlarımızdan ve tanıdıklarımızdan yardımlar topluyorduk. Çevremizdeki insanların ilgi ve alakası, desteği günlük yaşamımızın sakin sularını karıştırdı ve kısa bir süre içinde bereketli bir umut, inanç ve iyimserlik dalgası olarak büyüdü. Cömertliğin büyük dalgası bizi güçlendirdi ve amaç olarak seçtiğimiz yöne doğru taşıdı. Böylece, daha büyük ölçekli faaliyet arzusu ve yoksullara, hastalara ve mazlumlara yardım etme fikrinin yaygınlaştırılması “Margariti” Yardım Derneğinin resmi tescili haline geldi.

2. Dünyanın farklı noktalarında yaşayan altı  kişinin bir araya gelmesiyle oluşan “Margariti” ekibinin hikayesi gerçekten ilginçtir. Önceden tanışıyor muydunuz yoksa sizi birleştiren hayırseverlik davası mı oldu?   

“Margariti” Yardım Derneği’nin şuanki yönetiminde yer alan altı üyesi(solda) ve bir kaç gün önce dernekten ayrılan Yulia- Amira Riova(sağda).

Varti Stepanyan: Derneğin gemisine, daha iyi bir dünyanın kıyısına doğru birlikte kürek çekmek amacıyla altı kişi bindik. Geminin temeli ve gövdesi olan Margarita Antova ile 15 yıl önce hayatın bizi bir araya getirdiği Tenerife adasında tanıştık. Onun sayesinde İslam’ı tanıdım ve Müslüman oldum. Bundan sonra Müslümanlarla sürekli iletişim içerisinde bulunma arzumuz Ranya Dauteva ile tanışmamıza vesile oldu. Uzun yıllardan beri Londra’da yaşayan ve illuminator olan Ranya, etrafımızda olup bitenleri açık ve doğru bir şekilde görmemize yardımcı oldu. Fecebook’ta grup oluşturmamızın ardından, artık derneğin bir üyesi olmayan ancak sadık bir kaptan olarak kalan ve kısa tarihimizde etkinliği, fikirleri ve icraatleri ile derin iz bırakan Yulia- Amira Rizova ile iletişim kurduk. Londra’dan Krasimira Lilova’nın yeri doldurulamaz yardımı, tavsiyeleri ve bilgeliği bizi belirsizlik ve gerginliğin fırtınalı denizinde şiddetli rüzgara karşı yelken gibi korudu. Pamplona (İspanya)’dan Mustafa Nalbantov- bizi sualtı akımlarından koruyan ve bizi sabit tutan geminin demiridir. Hayırseverlik güvertesine adım atmasıyla ilk yardımını yaptı. Aramıza en son katılan ancak bize yeni güç, enerji ve fikirler veren ve cankurtaranın paha biçilmez önemini taşıyan Fatima İsmail- Kauaş’tur.

3. Bulgaristan’da ve dünya genelinde yürütülen farklı girişimlere yardım ediyorsunuz. Farklı kampanya ve girişimlerinizi neye göre seçiyorsunuz ve önceliklerinizi nasıl belirliyorsunuz? Mesela Afrika gibi uzak yerlerde hangi prensibe göre çalışıyorsunuz?

Varti Stepanyan: Bulgaristan'daki yetimlere destek olma fikri etrafında birleşmeye ve çabalarımızı bu yönde yoğunlaştırmaya karar verdik. Ülkemizdeki zor yaşam koşullarını göz önünde bulundurarak, toplumda dezavantajlı konumda olan çocukları bir numaralı önceliğimiz yaptık. Şöyle ki davalar bizi buluyor, yani karşılaşma mutluluğunu yaşadığımız ve bize yardım eden insanlar deniz farları gibi bize yol gösteriyorlar. Bu şekilde güven tamdır, şeffaflık, güven ve açıklık var. Mesela Adana'daki mülteci kamplarındaki insanlara yardım etmeye başladık, çünkü oradaki sorumlu Bulgaristan'da yaşayan Tamer, Fatima İsmail-Kauash'in arkadaşıdır. Tamer bize aşırı yoksulluk ve sefalet içinde olan yüzlerce ailenin durumunu anlattı. Uganda’daki yetimhaneye, facebook üzerinden tanıştığımız Smile for Africa Vakfı'nın kurucusu Daniel Delibaşev sayesinde ulaştık. Tecrübe değiş tokuşunda bulunduk, inisiyatif fikirleri ve niyetlerimizi paylaştık. Derneğin diğer bazı çalışmaları, acilen ihtiyaç ve acil durumlara yöneliktir. Çalışmalarımızı bilen insanlar, cami yapımı, evi yanmış bir aileye yardım, hasta insanların ameliyatları, ihtiyaç sahibi aileler vs gibi durumlarda bizi haberdar ediyorlar. Bu durumlarda, yardım  çağrısını içeren ayrı mesajlar yayınlıyoruz, herkesin ne kadar toplandığını ve gönderildiğini bilmesi için toplanan kaynakların miktarını yorumlar bölümünde yazıyoruz. Böylece farklı küçük adacıkları “Hayırseverlik” adı altında ortak bir adada topluyoruz.

“Margariti” Yardım Derneği’nin Afrika’daki başarılı girişimi ardından.

4.  “Margariti” Yardım Derneği gibi bir sivil toplum kuruluşunun çalışmalarında karşılaştığı en büyük meydan okuma nedir?

Varti Stepanyan: Derneğin organizasyon ve çalışmalarında meydan okumalar, güçlükler ve stresli durumlar gibi sualtı kayaların olması kaçınılmazdır. Bunların arasında üç ayrı ülkede altı kişi olmamız belki de en büyük zorluğu teşkil ediyor. Bunun bir yandan artı ve avantaj olduğunu söyleyebiliriz, ancak aynı zamanda Bulgaristan’da her şeyden sorumlu tek bir kişinin olmasını dikkate alırsak uygulama açısından bu durum işimizi zorlaştırıyor. Derneğimizin doğal unsurları- denge, özel ile mesleki yaşamın ayrılması, hayırseverlik için ayrılan zaman, diğerinin acısından müteessir olmak ve empati kurmak, seçtiğimiz davaların adil değerlendirilmesidir. Zorlukları, bizi motive eden fikirlere ve ortak çabalarımızla aşmayı başarabileceğimiz yeni ufuklara dönüştürmeyi tercih ediyoruz.

5.En zor zamanlarınızda size mücadeleye devam etme gücü veren nedir?

Varti Stepanyan: Yaptığımız işten huzurlu, mutlu ve memnun hissetmemizi sağlayan, aynı zamanda bizi ileri iten, enerjisi tükenmez ana kuvvet her zaman iman oldu ve iman olacaktır. Çalışmalarımızın gerçek değerinin bilincine varılması, çocukların gülümsemesi, yaşlıların gözlerindeki gözyaşları gibi elde edilen sonuçlar, faaliyetlerimizin yaygınlaşması ve Müminlerin büyük ailesine ait olma duygusu... Bütün bunlar bizi birleştiriyor, hevesimizi, coşkumuzu, gücümüzü artırıyor. Suyun yüzeyinden deniz derinliklerinin neler sakladığı görülmüyor,  ancak Yüce Yaradan’a sığınıp, cesaretle yürüyoruz ve yardımcılarımız ve bağışçılardan oluşan sadık ekibimizin bizimle omuz omuza yürüdüğünü biliyoruz

6. Ocak 2020’de  “Bulgaristan, Afrika ve diğer ülkelerde yoksullara, hastalara ve haksızlığa uğramışlara yardım” eyleminde STK kategorisinde “Altın kalp 19” ödülüne layık görüldünüz. Sizi tebrik ediyoruz. Adaylığa nasıl gösterildiniz?

“Altın kalp 19” ödüllerinin takdim töreninde

Yulia- Amira Rizova: Teşekkür ederiz! Aralık ayında Business Lady Club’a davet edilmem adaylığa yol açtı. Orada derneğimizi ve faaliyetlerimizi tanıtma imkanı buldum, ardından ödül törenine davet edildik. Birkaç dernek ve şirketle birlikte ödüllerimiz takdim edildi. Ödülü, hiçbir örgütün yardım kampanyaları mümkün olmayacağı bağışçılara adadık.  

7.    “Altın kalp 19” çalışmalarınız ilk resmi mükafatıdır, sizin için ne alam ifade ediyor?

Varti Stepanyan: “Altın kalp”ten aldığımız ödül gerçekten ilk resmi ödülümüz ve bizim için sürpriz oldu. Etkinlik, bize faaliyetimizin fark edildiğini gösterdi. Üzerinde çalıştığımız davaları tanıtma ve daha geniş insan kitlesine ulaşma imkanımı yarattı. Ancak bizim amacımız ya da bizi ısıtan ve kanatlandıran şey bir takdirname, bir ödül ya da mükafat değil. Bizim için tek ödül muhtaçların gözlerindeki sevinç ve dualarıdır.  Bir kişiye yararlı olduğumuzu bilmek, deniz gibi uçsuz bucaksız bir duygudur. Bu duygu için kelimeler kifayetsiz kalır ve bir kağıt parçasına sığdırılamaz.

8.   Faaliyetlerinizin ve projelerinizin büyük bir kısmının Bulgaristan Başmüftülüğü’nün yürüttüğü sosyal çalışmalar ile benzer olduğu bir gerçektir. Ülkemizdeki Müslümanları temsil eden dini kurum ile işbirliğine ve ortak projelere açık mısınız?

2019 yılının yaz aylarında “Margariti” Derneğinin “Daua” projesi faaliyetlerinden bir kare.

Varti Stepanyan: Ortak amaçlar ve çıkarlar güttüğümüz Bulgaristan Müslümanları Diyaneti ile birlikte ve işbirliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağız. 2019 yılında Bulgaristan Başmüftülüğü’ne işbirliği talebinde bulunduk Bir kaç köyde yapılan şenlikler sırasında gerçekleştirdiğimiz “Daua” projesi için Bulgarca tercime edilmiş “Kur’an- ı Kerim” kitaplarını teslim aldık. Çepintsi köyünden Hüseyin dedenin Hacca gitmesi için para toplama kampanyası da ortak yürüttüğümüz bir çalışma oldu. Müslümanların merhamet çatısı altında birleşmelerinin daha iyi ve başarılı sonuçlara, refaha , inançlı kişilerin daha aktif ve girişken olmalarına katkı sağlayacağına inanıyoruz. İyi yüzücüler gibi çabalarımızı ve enerjimizi birleştirelim ve hayatın dönemeçlerine karşı zayıf kalan insanlara huzurun güvenli kıyısına sağ sağlim geçmelerine yardım edelim. Zira inançtan daha güçlü bağ, dayanışmadan daha büyük güç ve salih amellerden ruhumuz için daha büyük tatmin olabilir mi?.

9.   Şu an hangi projeler üzerinde çalışıyorsunuz ve insanlar bu projelerde nasıl yer alabilir?

Varti Stepanyan: Şu an üzerinde çalıştığımız dört proje var. Bunlar arasında Bulgaristan’da yetimlere aylık yardımların sağlanmasına itina ile önem veriyoruz. Şimdilik, bazıların daimi sponsorları olan 21 yetim çocuk var. Böyle zor bir imtihanın karanlık gecesinden sonra ümit güneşinin daha fazla çocuğa doğması için dua ediyoruz. Diğer bir kampanyamız Adana'da kamplarda kalan Suriyeliler için yiyecek paketleri, giyecek, ayakkabı ve kışın ısınmak için odun yardımların temin edilesiyle ilgilidir. Yalnızca 60 leva bir ailenin bir aylık geçim sıkıntısının kara bulutlarını dağıtmaya yeterlidir. Afrika’da üç ülkede temiz içme suyu kuyularının yapımı diğer bir projemizdir. Bu temel insani ihtiyacın eksikliği, yılda binlerce insanın hayatını kaybetmesine yol açıyor. Bu nimeti, yoksulluğun dibine ulaşmış daha fazla insanın susuz dudaklarına ulaştırmamız için dua ediyoruz. Son kampanyamız yine Afrika'da. Uganda'daki bir yetimhanede barındırılan yaklaşık 50 çocuğun temel gıda ihtiyaçlarının karşılanması için aylık ödenek ile ilgilidir. Bir çocuğun günlük beslenme maaliyeti 2 leva, yüzlerinde gördüğümüz sevinç ise paha biçilmezdir. Arzu eden herkes, yıkıcı yoksulluk dalgasını durduracak barajın inşaasında kendi payını vererek bir taş koyabilir ve katkıda bunabilir.

Yurt dışından para miktarının gönderilmesi için bankanıza şu bilgileri sunmanız gerekmektedir:

Adres: Central Cooperative Bank PLC, Bulgaria

SWIFT CODE: CECBBGSF

IBAN : BG57CECB979010H8103700

Alıcı adı: Margariti Yardım Derneği/ Charity Association “Margarity”

Gerekçe bölümünde bağış yapıldığı kampanyanın belirtilmesi gerekmektedir.

Bulgaristan’dan yapılacak bağışlar için bir tek IBAN ve derneğin ismi gerekmektedir.

Bağışlar PayPal üzerinden IMCharity.net@yahoo.com adresine yapılabilir

“Cenna” projesi çerçevesinde Afrika’da inşa edilen su kuyularından biri.

10. “Margariti” Yardım Derneği faaliyetlerinin gelecekteki gelişimini nasıl görüyorsunuz ya da diğer bir deyişle hayalleriniz ne kadar uzağa uzanıyor?

Varti Stepanyan: Hayırseverliğin haritasını artık açtık ve Bulgaristan’da ve yurt dışında gittikçe daha fazla muhtaca el uzatmak için gerekli hazırlığa, özene ve şevke sahibiz. Amacımız yalnızca yardıma muhtaç olan her yere ulaşmak değil, kardeşlik ve dayanışma duygusunu uyandırarak insanın kalbindeki özel köşesine de ulaşmayı hedefliyoruz. Bizim yardım arzumuzun ve hedefimizin sınır yoktur, ihtiyacımız olan bir tek hayırseverlik güvertesinde gönüllüler ve bağışçıların yol rüzgarıdır.  Özverili destekçilerimizin ve en doğru ve kusursuz pusulamız olan Allah’ın izniyle zorda olan insanların durumunu iyileştirmeye başarıcağımıza inanıyoruz ve bunun için dua ediyoruz.

11. Son sorum özel olarak Yulia-Amira Rizova’ya olacak.. Günler öncesinde beklenmedik bir şekilde dernekten ayrılacağınızı resmen duyurdunuz. Derneğin elde ettiği tüm başarıların ardından “Margariti”den neden ayrıldığınızı anlatırmısınız?

Yulia-Amira Rizova: Derneğin kuruluş ve kayıdından bu yana kendimden ve zamanımdan çok şey verdim ve elde edilen başarılara elbette kayıtsız değilim. Ancak herşeyin bir başlangıcı ve sonu olduğu gibi benim de buradaki yolculuğum sona erdi. Derneğin geliştirilmesine yönelik çalışmaları diğer arkadaşlara bırakıyorum ve daha da başarılı olmalarını diliyorum. Çabalarımı başka bir yöne yönlendirmeyi planlıyorum. Hayırseverlik her zaman hayatımın ve işimin  bir parçası olmaya devam edecek, ancak belki insanlar için bu derece görünür olmayacak. Özel nedenlerden dolayı dernek için %100 çalışamayacağım, bu demek ki ben kendim olamam.

Her bir bağışçının bizim için yaptığı dualardan dolayı müteşekkirim. Derneğin bir parçası olmasam da dualarında beni unutmamalarını ümit ediyorum. Allah rızası için hayırseverliğe gönül veren her bir insana ve örgüte başarılar diliyorum. Allah işlerini rast getirsin.

Bu söyleşiye zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum. Çalışmalarınızı aynı saminiyetle, başarılılarla sürdürmenizi can-ı gönülden diliyoruz. Kalplerinizdeki “altın” ı koruyun ve etrafınızda daha fazla insana yayın!

Söyleşi:  L. Çauşeva

Fotoğraflar: “Margariti”Yardım Derneği arşivi