Smolyan’da İlim Semineri Esnasında Âlimler, İslam’daki Prensiplerin Oluşturulmasının Kaynaklarını ve Metotlarını Ele Aldılar
“İslam’daki Prensiplerin Oluşturulmasının Kaynakları ve Metotları” konulu ilim seminerinin katılımcıları arasında Başmüftü Dr. Mustafa Hacı, Dr. Arif Abdullah ve doktora eğitimi alan Salih Onbaşı yer aldılar. Etkinlik, Zlatograd Bölge Müftü Yardımcısı Hafız Bayram Uşev yöneticiliği altında, 28 Aralık (Cumartesi günü) 2019 tarihinde Smolyan Merkez Camiinde gerçekleşti. Bütün bölgeden onlarca katılımcısı olan etkinliğin ev sahibi Smolyan Bölge Müftülüğüydü. Başmüftü ve Yüksek İslam Enstitüsü (YİE) Rektörü Dr. Mustafa Hacı “Sünnetin Normatifliği” konulu konferans verdi, çerçevesinde tarihi açıdan temanın detaylarını ve bu bakış açısından günümüz dünyasında tutumumuzu ele aldı.
“Âlimlerin, Kur’an-ı Kerim’in Şeriat kapsamında ilk delil kaynağı olduğuna dair anlaşmazlığı yoktur. Ve hemen, hemen istisnasız, çoğu, Peygamber Efendimiz (sav)’in sünnetini ikinci kanıt kaynağı olarak kabul ederler. Bunun ispatı ise Kur’an-ı Kerim’dir, içinde yazıldığı gibi:
“Allah-ü Teâla’ya ve Resulüne itaat edin.”
Başmüftü, Kur’an-ı Kerim’e göre her Müslüman için Rasulüllah (sav)’in sünnetine uymanın şart olduğunu beyan etti. İlim semineri kapsamında Dr. Hacı, verdiği konferans sırasında, bir âlimin sözlerini alıntılandırarak Kur’an’ın bizlere ne yapmamız gerektiğini, Sünnet ise nasıl yapmamız gerektiğini gösterdiğini belirtti. Bulgaristan Başmüftüsü: “Sünnet olmasaydı, Allah’ın bizlere buyurduğu emirleri yerine getiremeyecektik.” sözlerini de ilave etti.
Yüksek İslam Enstitüsü (YİE) öğretim üyesi ve eğitim kurumuna bağlı olan bilim araştırmacılığı merkezi başkanı Dr. Arif Abdullah, “Vahyin Istılah Anlamı ve Kapsamı” konulu bir konferans vererek etkinliğe katıldı. Katılımcılara “Vahiy” kavramının anlamını açıklayarak Kur’an’da yer alan kavramlar hakkındaki bilginlerin açıklamalarını ve sınıflandırmalarını izah etti.
Dr. Abdullah: “İlk önce Şerif el-Curcani 14. yy’da “Vahiy” kavramının anlamı üzerine durmaktadır. Şerif el-Curcani’nin sözlerine göre bu mananın kalben açıklanmasıdır, fakat bu yalnız Allah-ü Teâla’nın elçilerine kadar sınırlandırılmış olan bir şey değildir. Bu anlamda vahiy başka insanları da etkilendirebilmektedir.”, diye paylaştı. Âlimlere göre vahyin, o ana kadar bilmeyen birine bilgi veya bildirim açıklanması gerektiğini belirtti. Kendisi, katılımcılara âlimlerin tasnif ettiği vahiy kategorilerini ve ulaşabileceği çeşitli insan kategorilerini tanıttı.
Smolyan’daki seminere katılmış olan Tefsir’de doktora yapan ve YİE öğretim üyesi Salih Onbaşı’nın konferansının konusu “Kur’an-ı Kerim Tefsiri Yöntemleri”ydi.
Salih Onbaşı, verdiği konferans esnasında: “Tereddütsüz Kur’an-ı Kerim’in en iyi bir şekilde anlaşıldığı zaman Peygamber Efendimiz (sav)’in yoldaşlarının zamanıdır, çünkü onlar 23 yıl süren Kur’an-ı Kerim’in indirilmesi esnasında bulunmuşlar ve Kur’an’ı yaşamışlardır. Bu kısa dönem içerisinde o insanlar Kur’an-ı Kerim’i algıladılar.”, yorumunda bulundu.
Konuşmacı, sahabenin (Allah onlardan razı olsun) Kur’an-ı Kerim’in tarihi bağlam açısından indirilmesinin ilgilerini çok çektiğini ve ayetlerin indirilmesinin bağlamıyla ilgili sorularını sormaktan sıkılmadıklarını paylaştı. Bununla ilgili konuşmacı, Kur’an-ı Kerim’i hakikaten anlayabilmemiz için zamanında Peygamber Efendimiz (sav)’in sahabelerinin kullandığı yöntemleri kullanmamız gerektiğini vurguladı.
Yazı: L. Çauşeva