Dr. Arif Abdullah, Madrid’de ki Complutense Üniversitesi’nde ki
bir çalışmada yer aldı
(Mardir’de ki “Complutense”Üniversitesi, İspanya)
Yüksek İslam Enstitüsü öğretim üyesi ve bunun da yanı sıra aynı kuruma bağlı faaliyet gösteren Bilimsel Araştırmalar Merkezi Başkanı olan Dr. Arif Abdullah, İspanya’nın Madrid şehrinde düzenlenen “İspanya’da beraberce bir yaşam” adı altında faaliyet gösteren bir atölye çalışmasına katıldı.
Üç günlük bu toplantı “Özgürlük herşeyi aydınlatıyor” ilkesiyle ün kazanmış olan ve Madrid şehrinde bulunan “Complutense” Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.
Bilim adamları ve entelektüellerin yer aldığı bu uluslararası etkinlikte İspanya’da dini farklılıkları olan vatandaşların bir arada yaşamaları ile ilgili konular konuşuldu. Bunun yanı sıra dine bakış ve din kimliği üzerine dünya görüşü hakkında konuşmalar da oldu. Dini kimlik konusu, insanlar arasındaki farklılıkları ve ortak özellikleri yansıtan bir mesele olduğu için bir hayli karmaşık ve dinamik bir kavram olarak görülüyor.
“Kimlik, var olan bir haldir, göz ardı edilemeyecek derecede de gerçektir. Ancak kimliğin kullanımı insani iletişiminde ve barışında büyük bir rol oynamaktadır. Kimlik kavramının, hâkimiyet, bağımsızlık, merkezleşme, sömürü ve başka amaçlarla kullanılması insanlar arasında anlaşmazlığa sebep olabiliyor. Asıl amaç ise – farklı kimliklerin uyum içerisinde yaşaması olmalı, insanlar arasında ki barışın ve rahat iletişimin sağlanması için.” - bu sözlerle Grandmufti.bg için Madrid’de ki toplantı sonrası özet cümlelerle kısa bir açıklamada bulundu Dr. Arif Abdullah.
İspanya, dinler arası ilişkiler konusunda derin bir tarihe sahiptir. Genel itibariyle ülkede görülen mimari yapı ve özellikle Toledo şehrinin yapısı buna şahitlik etmektedir. Bu şehirde Avrupa’nın en eski camilerinden olan ve onuncu yüzyılda yapılan “Toledo” Camisi bulunmaktadır. Toledo şehrinde ki dini mabetlerin Hristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlar olmak üzere – ortak çabalarla inşa edildiği bilinen bir gerçektir.
(Toledo’da ki “Kristo de la Luk” Camisi, İspanya)
“İspanya’da beraberce bir yaşam” sloganı adı altında düzenlenen bu uluslararası toplantı esnasında katılımcılar İspanya’nın dini tarihini görme imkanı ve bilimsel araştırmalar sonucu tespit edilen – ülkenin bir laikleşme süreci içerisinde olmasını da tartışma olarak masaya yatırdılar. Ve yine ateist kesimin yüzdeleri de çarpıcı biçimde yüksek. - “Katolik geleneklerine olan kültürel bağlılık, Katolikliğin uygulamalarına ve maneviyatına karşı bilinçli bir dini bağlılık olduğu anlamına gelmez. Dine bağlılık olmadan maneviyat, maneviyat olmadan da dine bağlılık gösterme gibi yeni kategoriler meydana çıkmakta.” - sözleriyle, eklemede bulundu Dr. Abdullah.
İspanya’da ki Müslüman topluluğu sayısı yaklaşık iki milyon civarındadır, bu da onu Katoliklerden sonra ikinci büyük grup sırasına koyar. İspanya’da ki mevcut Anayasa, farklı dinlerin temsilcilerine yönelik tam bir din özgürlüğü, adalet ve eşit imkânlar sunulması konusunda garanti veriyor.
“Bu günkü zamanımızın benzersiz özelliklerinden biri de her seviyede ki çeşitliliğin gerçekliğin ve gücün var oluşunu bilmek ve insanoğlunun ortaçağ döneminin karakteristik özelliklerinden olan tahakküm, tek taraflılık ve genişleme değil de farklılıklar arasında bir uyum aramaktır.” - Dr. Arif Abdullah İspanya’da ki “Complutense” Üniversitesi’nde katıldığı toplantının özetini bu sözlerle yaparak açıklamalarını sonlandırdı.