HÂDİMU’L-KUR’ÂN HACI MUSTAFA ÇITLAK HOCA ŞUMNU’DA ANILDI

  

 

“Geçmişini bilmeyen milletlerin geleceği yoktur.” demiştir büyüklerimiz. Geçmişi hayırla yâd etmek, güzel insanları unutmamak, bu insanlara karşı bir vefa ve minnettarlık görevidir. Vefa borcu, para borcu gibi değildir. Para borcu bir şekilde ödenir; vefa borcu ise, ancak vefa duygusuna sahip insanların ödeyebileceği, vefadan nasipsizlerin anlayamayacağı ulvî bir değerdir. İşte böylesi bir şuurla yola çıkan Bulgaristan İlahiyat Mezunları Derneği, 11 Nisan 2019 Perşembe günü otel Şumen’de bir vefakârlık örneği sergileyerek 300 küsür kişinin katıldığı bir panel düzenledi. Bulgaristan’da yaşayan Müslümanların gönlünde müstesna bir yeri olan merhum Hacı Mustafa Çıtlak hocanın anıldığı bu toplantıya Bulgaristan ve Türkiye’den önemli isimler katıldı. 

Kırcaali Bölge Müftüsü Beyhan Mustafa Mehmed’in sunduğu program, Dernek Başkanı Beyhan Mehmed, Şumnu Bölge Müftüsü ve aynı zamanda da merhum Hacı Mustafa Çıtlak hocanın talebelerinden Mesut Mehmed beyin açılış konuşmalarıyla başladı. Ardından Bulgaristan’ın değerli büyüklerinden Dr. İsmail Cambazov’un başkanlığını yaptığı birinci oturumla devam etti. İlk oturumda Bulgaristan Başmüftüsü Dr. Mustafa Hacı, T.C. Millî Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz ve İstanbul Ayasofya Camii emekli vaizi Mahmut Toptaş merhum Çıtlak hocayla olan anılarını paylaştılar. O’nun, günümüz aydınlarına ve geleceğin öğretmenlerine ışık tutan mesajlarını aktardılar.

Sofya Yüksek İslam Enstitüsü öğretim üyesi Dr. Kadir Muhammed’in başkanlığında yapılan ikinci oturumda ise, merhum Çıtlak hocanın talebelerinden ve aynı zamanda Bulgaristan Başmüftü Yardımcısı Ahmed Hasan Bahadır, Bursa-Çalı merkez cami görevlisi ve yine merhum hocanın rahle-i tedrisatından geçen Sami Balkaner ile Türkiye’den misafir olarak gelen kıymetli öğretim üyeleri Dr. Abdullah Tırabzon ve Hamdi Arslan duygu ve düşüncelerini paylaştılar. Konuşmacılar, Mustafa Çıtlak hocanın cömertliğini, cesaretini, kadirşinaslığını, azim ve sebatkârlığını hatıralar eşliğinde dile getirdiler. Hocanın, Bulgaristan Müslümanlarının yaşadığı bunalımlı dönemin ardından Şumnu’ya gelerek yaptığı fedakârca çalışmalarının örneklerle anlatıldığı panel, talebelerinin dilinden hocanın tanıtımı ve hayat hikâyesinin anlatıldığı sinevizyon gösterimi ile devam etti. 

Programın sonunda merhum hocanın Şumnu doğumlu kızı Rukiye Aişe de kısa bir konuşma yaptı. Rukiye’nin “Ben babamla ilgili çok şey söyleyemeyeceğim, zira o vefat ettiğinde beş yaşındaydım. Onu siz benden daha iyi tanımışsınız ve çok da güzel anlattınız. Onun için hepinize çok teşekkür ediyorum. Bu programı organize edenlere ve programa katılanlara şükranlarımı sunuyorum,” sözleri ile salondakilere duygusal anlar yaşattı.

Program, Mevlid-i Şerif’ten okunan bir bahir ve akabinde yapılan dua ile sona erdi. Çıkışta tüm katılımcılara lokum ve şeker ikramı yapıldı.

 

Bahri İZZET (Başmüftülük İrşat Dairesi Uzmanı)  


© Müslümanlar diyaneti. Tüm haklar saklıdır.