Miraç gecesi 

 

Geleneksel olarak bu gecede Müslümanlar camilerde bir araya gelip Kur’an-i Kerim, mevlid okur ve zikir çeker vs.. Bunlar hayırlı amellerdir ve bizler Allahu Teâlâ’ya dua ederiz bunları kabul etmesi için. Ancak bundan daha önemli olan bir şey vardır o da kendimizi Efendimiz aleyhissalatu vesselamın Mekke’den Kudüs’e, oradan da kat kat gök semasına, âlemlerin Yaratıcısı, âlemlerin Sahibi, hiç kimseye ve hiç bir şeye muhtaç Olmayanla (c.c.) görüştüğü zamana götürebilmemizdir.

Muhammed (s.a.v.) Efendimiz insanlara, daha doğrusu insanların kalbine erişebilmek için her yolu, her yöntemi denemişti, denemişti ki onlara hakikati anlatabilsin, Allah’ı – sevilmeye ve Kendisine ibadet edilmeye layık olan tek varlık olarak tanıtmıştı. Her insan bir gün Allahu Teâlâ’ya döndürülecek ve Onun (c.c.) huzurundan yaptıkları için hesap verecek. İnsanlar sadece onu dinlememekle kalmadı, özellikle iman etmeyenler – ulusal mesajının yayılmasını engellemek çabası içerisinde oldular her zaman. Efendimiz (a.s.) taşlanarak kovulduğu Taif’ten dönerken hayatını ve yaptıklarını analiz ettiği derin bir düşünce içerisinde olduğu sırada Allahu Teâla Onu (a.s.) adeta kendi yanına “davet” etti. Sanki Allahu Teâla Ona (s.a.v.): “Gel Muhammed kendi gözlerinle gör yalnız olmadığını. Gel ve gör – Benim Rahmetimi ve Kudretimi gel ve gör” diyordu.

Günümüz zamanında Müslümanlar kendilerine göre güncel sorunlar yaşıyor. Bu gün Müslümanlar dünyanın hemen hemen her yerinde takip edilmekte, sadece ve sadece Müslüman oldukları için, aynı Muhammed Mustafa’nın (s.a.v) zamanında olduğu gibi. Evet, bizim sıkıntılarımız, Efendimiz aleyhisselamın sıkıntılılarıyla ölçülemez, ama bizler sıradan insanlarız, Peygamber değiliz. Dolayısıyla bizler de Müslüman olmanın zorluklarını kendimize göre yaşıyoruz, aynı Efendimiz aleyhissalatu vesselamın zamanında sahabenin yaşadıkları gibi.

Bu gün göklere çıkmak mümkün olmayacak belki, ama Allahu Teâla, Efendimiz aleyhisselama bir hediye verdi – namaz, namaz sayesinde isteyen her Müslüman Allahu Teâla ile buluşma hissini ve göklere çıkma hissini yaşayabilir ve Onun (c.c.) huzurunda acılarını dile getirebilir.

Evet, işte bu – Müslümanların bu gecede ve her zaman yapmaları gereken işte bu – Allahu Teâlâ’ya hislerimizi arz etmek ve yine İnşeAllah bu gece geçmişteki amellerimizi muhasebeye çekelim. Ve İnşeAllah hiç vaz geçmeyen, hiç manen zayıflamayan, bütün zorluklara rağmen yoluna devam eden Muhammed’den (s.a.v) örnek alalım. Bunların da yanı sıra hiç bir zaman kaba kuvvete, hiç bir zaman bedduaya sığınmayıp, sadece ve sadece Allah u Teâlâ’ya güvenip dayanıyordu ve başaracağına inanıyordu. Onun (s.a.v) başarısına tüm insanlık şahit, ama Onun (s.a.v) bu zorlu yolu yürümesi gerekiyordu, Allah’ın yoluna tebliğ etmesi gerekiyordu, gerçekleri haykırması gerekiyordu.

Allahu Teâla bizleri Efendimiz aleyhisselamın yolundan ayırmasın ve günümüzde karşılaştığımız sorunları aşabilmek bizlere güç ve kuvvet versin.

 

 

 


© Müslümanlar diyaneti. Tüm haklar saklıdır.