Başmüftülüğün Genel Sekreteri Celal Faik Şehitleri Anma Törenine Katıldı

Genel Sekreter Celal Faik 18 Mart Dobriç Şehitleri anma törenine katıldı. Etkinlik, Sofya’da ki Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği ve Burgas’da ki Türkiye Cumhuriyeti  Başkonsolosluğu tarafından düzenlendi. Törene katılanlar arasında Varna, Dobriç, Razgrad, Ruse, Tırgovişte Bölge Müftüleri, Şumnu İmam Hatip “Nüvvab” ve Rusçuk İmam Hatip’in müdürleri ve öğretmenleri vardı. Şehitleri anma törenine Türkiye Cumhuriyeti Sofya Büyükelçisi Dr. Hasan Ulusoy ve ortodoks din adamları da katıldı.

Etkinlik, Birinci Dünya Savaşı esnasında Çanakkale Şavaşında şehit olanlar için Dobriç’de ki Askeri müze – kabristanına çicek takdim edip, şehitlerin ruhuna yapılan dualar ile başlayıp devam etti.

“Bu gün, Birinci Dünya Savaşı esnasında Türklerin en büyük zaferinin günüdür, yani Çanakkale ya da Gelibolu’da ki zaferin günüdür. Bugün dünyanın her yerinde ülke adına can veren askerlerin hatıralarını anıyoruz ve onurlandırıyoruz.” - Türkiye Büyükelçisi Dr. Ulusoy bu sözlerle günün önemine vurgu yaparak konuştu. Sözlerine göre “Türk kökenli Bulgar vakanlaşları bu topraklarda betondur, iki ülke arasında ilişkilerin temelini oluşturan dostluk köprüsü rolündedirler.” Türkiye Büyükelçisi’ne Bulgaristan yöneticilerin almış oldukları kararları – önce Başmüftülüğün borçlarının affı, hemen ardından vaz geçip zamana yayılmasını – yorümlaması konusunda ısrarlı davranan medyaya cevabı şu şekilde oldu: “Bulgaristan’da ki tüm dini toplulukların, dini görevlerini yerine getirebilmeleri için gerekli desteği alacaklarını umuyorum.”

Yeni Zelanda’da ki camilere yapılan saldırı ile alakalı olarak, kesin bir dille bütün dünyada ki dini mabetlere yapılan saldırılara şiddetle karşı olduğunu belirtti.

“Bu tarz saldırıların Bulgaristan’da olmadığına ve gelecekte de olmayacağına inanıyorum. Bulgaristan ve Türkiye gibi çok kültürlü ve çok dinli ülkelerde biraz daha dikkatli yaklaşımlar sergilenmeli ve herkese eşit davranılmalıdır. Ne yazık ki, direnilmesi gereken radikal düşünceler var ve uluslararası toplum bunlara karşı durmalı.” - sözleri ile Dr. Ulusoy konuşmasını tamamladı.