Neden, kimden ve ne zaman en çok nefret ediyoruz?
Bulgar toplumsal hayatındaki nefret söylemleri dilde ne kadar yer alıyor? Son yıllarda bu söylemler çoğalıyor mu, azalıyor mu? Nefret ile en çok nerelerde karşılaşıyoruz ve en çok da kimlere karşı nefret duyuyoruz?
Bu sorulara ve bunun gibi birçok sorunun yanıtını Sofya “Açık Toplum”Enstitüsü’nün yayınladığı “Bulgaristan’da 2018 Yılında Nefret Söylemleri İle İlgili Toplumsal Yaklaşımlar’’ başlıklı raporunda bulabiliriz.
Bulunduğumuz yılın kasım ayında yayınlanan bu rapor, 2018’de yapılan ulusal anket araştırması sonucunda elde edilen bilgiler doğrultusunda hazırlanmıştır.
Yapılan analizlerden Bulgar toplumunda nefret söylemlerin oldukça yaygın olduğu anlaşılmaktadır. Toplam dört araştırmanın sonuncusuna katılan katılımcıların neredeyse yarısı 12 ay boyunca gerek etnik, gerekse dini veya cinsel azınlıklara karşı kamusal alanda nefret söylemleri duyduklarını ifade ederler.
Sofya “Açık Toplum’’ Enstitüsü tarafından yayınlanan resmi rapordan alınmış olan grafık şu soruya cevap vermektedir:’’Son 12 ay içerisinde halka açık alanlarda, toplum içerisindeki konuşmalarda etnik, dini veya cinsel azınlıkların sahip olduğu farklılıklara yönelik herhangi bir olumsuz cümle, nefret içerikli söz veya saldırganlık ifadelerine şahit oldunuz mu?
Rapordan anlaşıldığına göre 2018’de yapılan anket sonuçlarında daha önce yapılmış üç araştırmadan farklı olarak eşcinselliğe karşı nefret söylemleri Türklere karşı söylenenlere kıyasla çok daha fazladır. (Türklere karşı nefret söylemlerin geçtiğimiz yıl içerisinde %26 oranında olduğu belirtiliyor). Yine eşcinselliğe karşı olan nefret söylemleri Müslümanlara karşı olanlara kıyasla neredeyse iki kat fazladır. (Geçtiğimiz yıl Müslümanlara karşı nefret söylemlerin %21 oranında olduğu ifade ediliyor).
Raporda Müslüman azınlığı ile ilgili nefret söylemleri de ele alınarak 2014 ve 2016 yıllarında Müslümanlara ve yabancılara karşı nefret söylemlerinde artış tespit ediliyor. Bunun sebebinin hiç şüphesiz ülkede artan mülteci akımı ve ülke genelinde kapsamlı bir sorun olarak yer alan mültecilere yönelik politikanın zayıf olduğu belirtiliyor.
Nefret söylemlerinin hedefi olan gruplar – grafik.
Romanlar, Türkler, Eşcinseller ve Müslümanlar
Geçtiğimiz 2018 yılında analiz edilen Romanlar, Türkler, Müslümanlar ve yabancılar olmak üzere tüm gruplara karşı nefret söylemlerinde 2016 yılına kıyasla azalma görülmektedir. Eşcinseller bu tespitin dışında kalmaktadır ki, burada iki kat artış gözlemlenmektedir. 2018 yılında yapılan analizler tepki alan azınlık grupları içerisinde eşcinsellerin, Romanlardan sonra ikinci sırada yer aldıklarını göstermektedir. Bu artışın son zamanlarda sıkça tartışılan İstanbul sözleşmesine bağlı olduğu anlaşılıyor.
Nefret söylemlerin yayılmasını sağlayan ve önemi gittikçe artan İnternet ortamının öne çıkması ilginç, ancak şaşırtıcı bir bilgi değil. Bu durum genel olarak Bulgaristan toplumunun genelinde gözlemlenmekle birlikte en belirgin örneğini 18 – 29 yaş grubu gençleri arasında göstermektedir. Bir medya aracı olarak televizyon internete nazaran nefret söylemlerini yaymadaki önemini kaybetmektedir. Son zamanlarda az da olsa kamuya açık olan restoran, kafe ve toplu taşıtlar gibi alanlarda da nefret sözcüklerin sarf edildiği görülmektedir.
Uzmanlar, internet ortamında nefret söylemlerin yayılmasını engellemenin aslında büyük bir önem arz ettiğini ve bunun ulusal ve kapsamlı bir politika çerçevesinde yapılması gerektiğini bildiriyorlar. Bunun yanı sıra halka açık alanlarda huzur ve düzeni sağlamakla sorumlu yerel yönetimlerin de konuyu el alıp sorumluluk almaları vurgulanıyor.
Sofya “Açık Toplulum’’ Enstitüsü’nün “Bulgaristan’da 2018 Yılında Nefret Söylemleri İle İlgili Toplumsal Yaklaşımlar’’ başlığı ile yayınladığı resmi raporun sonuç kısmında nefret söylemlerin engellenmesi için güvenlik güçlerinin rolünün artırılması ve bu problemin çözümünde eğitim sisteminin öneminine dikkat çevrilmesi öneriliyor. Bu toplumda hoşgörünün, yurttaşlık eğitiminin ve medya bilgisi kültürünün artırılması ve idari kuralların düzenlenmesine gidilmesi ile mümkün olabilir.
© Müslümanlar diyaneti. Tüm haklar saklıdır.