2018 SENESİ “HOCAZÂDE MEHMED MUHYİDDİN EFENDİ” ÖDÜLLERİNİN TAKDİM MERASİMİ MÜNASEBETİYLE

YÜKSEK İSLÂM ŞURASI BAŞKANI VEDAT S. AHMED’İN KONUŞMASI

 

Muhterem Başmüftü Efendi,

Faziletli Dinî Önderler Kurulu, Yüksek İslâm Şurası ve Müftüler Kurulu Üyeleri,

Değerli Bulgaristan Dinî Topluluklar Temsilcileri,

Sayın Yasama ve Yürütme Kurumları Temsilcileri,

Sayın Büyükelçi Ekselansları ve Diplomatik Misyon Temsilcileri,

Sayın Siyasî Parti, Yerel İdare ve STK Temsilcileri,

Kıymetli Misafirler, Hanımefendi ve Beyefendiler!

 

Bulgaristan Müslümanlarının ilk Başmüftüsü merhûm Hocazâde Mehmed Muhyiddin Efendi adına vermekte olduğumuz yıllık ödülleri takdim merasiminde bizlerle birlikte olduğunuzdan dolayı teşekkür ediyorum. Hayır, vefa ve saygı bayramı olan bu merasimin açılışını yapmaktan dolayı büyük şeref duymaktayım. Bugün üniversite öğrencileri de bayramlarını kutluyor ve bu vesileyle bütün öğrencilerin bayramlarını kutlayarak ortak sevincimizi paylaşıyoruz. Bayramlar iyiliğe vesile oldukları, paylaşıldıkları ve toplumu birleştirdikleri sürece güzeldir! Hayırlı olsun!

Muhterem hanımefendiler ve beyefendiler!

    Bir araya gelmemizin sebebi, bugünkü Müslümanlar Diyaneti teşkilâtının müessisi olan Bulgaristan’ın ilk Başmüftüsünü yâdetmketir. Bu zât-ı muhterem, Müslümanların haklarını savunmak, onların mutlu olarak yaşadıkları toplumun saadetine katkı sağlamaları için gayret göstermiştir ve bunu sadece fânî dünya sınırlarıyla sınırlı tutmayıp ebedi ahirert yurdumuzu göz önünde bulundurmuştur. Eminim ki, bu zât ve bugün ödül ile taltif edeceğimiz değerli şahsiyetler, biraz sonra zikredeceğimiz hayırlı işleri bu mütevazı ödülleri kazanmak için yapmadılar. Onlar, insanlığın ikinci babası Nuh aleyhisselamdan tevarüs ettikleri kadim ve hikmetli bir ilkeye uydular. Zira o ve ondan sonra gelen ve aralarında hiçbir ayrım yapmaksızın her birine inandığımız diğer peygamberler her fırsatta: “Benim ecrim ancak Allah’a aittir. O herşeye hakkıyla tanıktır... ” demişlerdir. Şüphesiz, Allah herkese bu dünyada yaptığının karşılığını verecektir. Bizim vazifemiz, iyi birer insan olmak ve iyiye iyi deyip tanıklık etmektir.

Muhterem hâzirûn!

Asırlarca tecrübe edilmiş hikmetli bir söze göre, bozmak kolay, ama yapmak zordur. Bu gerçeği kavrayan insanlar çok az; hayatlarında ilke edinenler ise daha da azdır. Bu husus, özellikle yıkıcı ve bozucuların revaçta olduğu günümüz için daha da geçerlidir. Buna rağmen bizler, tıpkı basiretli Hocazâde Mehmed Muhiyddin Efendinin yapıcı olduğu gibi, inşa etmekle mükellefiz. Bu zât-ı muhterem, önce müftülük teşkilâtını ayakları üzerine kaldırmış, ardından edebiyete kadar geçerli olmak üzere canı gönülden vakfedilmiş olan vakıf mallarına düzen getirmeye çalışmış, ondan sonra da Şumnu’da ki “Nüvvab” adlı lise ve yüksek seviyede eğitim veren eğitim ocağının temellerini atmıştır ki, orada yetişenler ilim ve irfan tohumlarını saçsınlar.

Eğer bizler bugün toplumumuzdaki farklı dinî inançlara sahip olan insanlar arasında iyi komşuluk ilişkileri görebiliyorsak, sizleri temin ederim ki, bunda merhûm Hocazâde ve temellerini attığı eğitim ocağının yetiştirdiği insanlar ve kurmuş olduğu dinî müessesenin samimî görevlilerinin büyük katkısı vardır. Elde edilenlerin bedeli ise hiç az değil...

O yüzden bugün yapıcı ve ıslah edici olanları minnetle anıyoruz. Yıkıcı ve ifsat edicilere gelince bunlar, Müslüman topluluğunun ve toplumun diğer gruplarının manevî dünyasını yıkarken kendi geleceklerini de yıkmışlardır. Bundan dolayı bugün onları hiç anan olmuyor, hatta günümüzde onların yerlerini alanlar bile onlardan uzak duruyorlar. Dolayısıyla bizler de elde edilen mütevazı kazanımları yıkmak yerine bir şeyler bina ederek yapıcı olmalıyız.

Kıymetli misafirler!

Günümüzde her tarafta dinden ve bilhassa İslâm’dan bahsediliyor, buna özellikle de insanların kalplerine korku salmak için başvurulduğunu görüyoruz. Dine ve bilhassa İslam’a duyulan bu ilgi onun, çağdaş insanın ihtiyaçlarına dahil olmak üzere çok şeylere muktedir olduğunu göstermektedir. Burada önemli olan, biz Müslümanların yüzümüzü tamamen dinimize çevirmemizdir.

Bununla birlikte ülkemizdeki çoğunluğu da Müslümanlara ve Türklere güvenle yaklaşma-lıdır. Çünkü bizler bu güveni hak ediyoruz, bunu da 140 yıldır vatanımıza olan bağlılığımızla göstermiş bulunmaktayız. Bizler kıt kanaat imkânlarla, devletten herhangi bir destek görmek-sizin toplum barışını inşa ediyoruz. Fakat ne yazık ki, karşı taraftan uzatılan eli görmüyoruz...

Kıymetli misafirler!

Bulgaristan Müslümanları bunu hak etmiyoruz; güzel vatanımız da evlâtlarının verilmeyen haklarından bahsedilmesini hak etmiyor. Hele hele haklarının gasp edilmesini hiç hak etmiyor! Meselâ, kulaklarına Arapça ezanın geldiği kendi camisinde Anadili Türkçe ile dinî vecibelerini hür bir şekilde yerine getirme hakkı bunlardan birisidir.

Avrupa yolunda dinî topluluklara bir takım imkânlar sağlamak suretiyle verilen haklarımızın kısıtlanmasını hak etmiyoruz. Müslümanlara karşı iyi davranma gerekliliği, devlet kurumları tarafından vakıf mallarına el koymakla bağdaşmıyor, çünkü bu mallar Bulgaristan halkının bir parçası olan Müslüman topluluğunun faydasıına olmak üzere sonsuza kadar vakf edilmiştir.

Değerli misafirler!

Bizler yapıcı olmaya devam edeceğiz, çünkü insaların güvenliği ve mutlu olması için bu gerekmektedir. Bugün verdiğimiz ödüller de aynı düşünceden esinlenmiştir. Bu insanlar, yapıcı olmuşlar ve inanıyorum ki böyle devam edecekler, onları da başkaları izleyecek. Bu sebepten dolayı ikinci “Hocazâde Mehmed Muhiyddin Efendi” ödülleri sahiplerini gönülden selâmlıyorum. Allah’ın bizleri daha iyi insanlar yapmasını diliyor ve kötülüğü kaldırarak bizim ve vatanımız için adaletin, barışın ve huzurun hâkim olmasını temennî ediyorum.

İşte tam burada mazlûm kardeş Yemen halkını zikretmeden de geçemeyeceğim. Cenâb-ı Allah onları tez zamanda barış ve huzura kavuştursun inşallah!

Son olarak da bugünü bizler için bayrama dönüştüren bu merasimin hazırlanıp sunulmasına aktif bir şekilde katılan herkese teşekkür ediyorum.

Kıymetli misafirler, bu hayır ve takdir merasimini teşriflerinizden dolayı sizlerede teşekkür ediyorum.

 

8 Aralık 2018                                                                                    Vedat S. Ahmed

Yüksek İslam Şurası Başkanı

 

 


© Müslümanlar diyaneti. Tüm haklar saklıdır.