Toplumu Birleştiren Adam Dr. İsmail Cambazov’a Vefa Gecesi
Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü’nün “Yayınlar” dairesinin inisiatifi ile 28 Haziran’da Dr. İsmail Cambazov’a 90. yaşı vesilesiyle vefa gecesi düzenlendi.
Dr. İsmail Cambazov’un talebelerinden biri olan Yüksek İslâm Şurası başkanı Vedat S. Ahmet’in moderatörlüğünü yaptığı programın konuşmacıları Cambazov’un eski dostu gazeteci-yazar Sabri Alagöz ve İsmail Hoca’nın yine öğrencilerinden olan eski Bulgaristan başmüftüsü Selim Mehmet ve Başmüftü Yardımcısı Ahmet Hasanov oldu.
Öğrencileri ve dostlarının yanı sıra vefa gecesinde Dr. İsmail Cambazov için düzenlenen programa katılanlar arasında Başmüftü Dr. Mustafa Hacı, T.C. Sofya Büyükelçiliği Eğitim Hizmetleri Müşaviri Şenol Genç, Başmüftü Yardımcısı Murat Pingov, Başmüftülük Genel Sekreteri Celâl Faik, Ardino Belediye Başkanı Resmi Murat, Kasim Dal, Sofya Kültürel Etkileşim Derneği Başkanı Hilmiye İnce, Türkiye Öncü Öğretmenler Derneği Başkanı Gökhan Erenoğlu ve Türkiye Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği (Bal-Türk) yönetim kurulu üyesi Yeşim Armağan Aslan ve (Eski) Başkanı Dr. Bayram Çolakoğlu da yer aldı.
İsmail Cambazov 10 Haziran 1928 tarihinde Kırcaali’nin Ardino belediyesine bağlı Brezen köyünde dünyaya gelmiştir. 1948 yılında Şumen’deki Nüvvab Medresesi’nden mezun olmuştur. 1953 yılında Sofya üniversitesi’nin Hukuk Fakultesi’nden mezun olmuştur. Fakat kendi deyimiyle de o “hayatı boyunca hep gazetecilik yapmıştır.”
Komunizm zamanında o dönemin siyasi akımından kendini tamamen koruyamamış olsa da, demokrasi döneminde halk adına çok büyük hizmetleri olmuştur.
İsmail Cambazov’un hayatını demokrasiden önce ve demokrasi’den sonraya ayırırsak, demokrasiden sonraki çalışmaları bir ömre zor sığacak kadar çoktur ve değerlidir toplumumuz için.
Yayınladığı eserler “Medresetü’n-Nüvvâb”, “Sofya İslâm Enstitüsü”, “Osman Kılıç Mahkemesinin Perde Arkası”, “Bulgaristan Türk Gazeteciliği ve Yeni Işık Gazetesi”, iki ciltten oluşan “Başmüftülük Tarihi” Dr. İsmail Cambazov’un topluma kazandırdıklarının sadece bir kısmı.
İsmail Cambazov’un öğrencileri ve dostlarının yaptığı konuşmalarda hocanın hayatının bilinen ve çok fazla bilinmeyen yönlerini görmek mümkün: “Başmüftülüğün teşkilatlanmasında ve eğitim kurumlarımızın kuruluşunda katkıları oldu. Her nerede bir hizmet varsa yapabildiğince koşturdu. Bugüne kadar da koşturmaya devam ediyor.” diye paylaştı Dr. Cambazov’un öğrencileri ve dostları.
“Mekkeye gittikten sonra müslümanlar bir taraftan şeytan taşlarız, diğer taraftan da Kâbe’yi tavaf ederiz. İsmail Hoca burada da hem şeytan taşlıyor hem Kabeyi tavaf ediyor. Onun yazdığı eserler ve yaptığı hizmetler şeytan taşlarken de tavaf yapılabileceğini gösterdiği güzel bir davranıştır. Bazılarımız ise sadece şeytan taşlamakla uğraşıyor.” dedi Vedat S. Ahmet ve şu sözlerle bitirdi konuşmasını: “İsmail Hoca’yı “şu adam şöyle kötüdür, bunun geçmişi böyledir, şunun şöyledir, bunun geleceği böyledir dediğini hiç duymadım. O hep birleştirici, hoşgörülü, insanın haline varan, “ya bu adam bir şey yaptıysa bunun bir sebebi vardır”diyen, empati kuran bir davranış sergilemektedir. Bu tür insanlara Bulgaristan Türk azınlığının ciddi anlamda ihtiyacı var.”
Ömrünü topluma adayan eğitimci, gazeteci, yazar, araştırmacı Dr. İsmail Cambazov ise dostları ve öğrencilerinin sözlerini birtek şu kısa ve mütevazi cümle ile yorumladı: “Burada anlatılanların yarısını yapabilmişsem ne mutlu bana”.
Yazan: Özlem Tefikova