Yüksek İslâm Şurası Eski ve Görevleri Devam Eden Müftüleri İftar Yemeğinde Bir Araya Getirdi
17 Mayıs 2018 tarihinde Yüksek İslâm Şurası Başkent Sofya’da Bulgaristan Müslümanlar Diyaneti’nin idari binasında iftar yemeği verdi.
Yüksek İslâm Şurası bu yıl dördüncü kez Müftüler Meclisi ve eski başmüftüler ve Yüksek İslâm Şurası’nın başkanlarının üye olduğu Dini Liderler Konseyi’nin üylerine iftar yemeği verdi.
İftar yemeğinin özel konukları arasında Türkiye Cumhuriyeti Sofya Büyükelçiliği Birinci Müsteşarı Hüseyin Barbaros Dicle, Türkiye Cumhuriyeti Sofya Büyükelçiliği Sosyal Hizmetler Ataşesi Ulvi Ata ve Başbakanlığa bağlı “Dinler Müdürlüğü” Uzmanı Evgeni Emilov yer aldılar.
Yükek İslâm Şurası Başkanı Vedet S. Ahmet misafirlere hitaben yaptığı konuşmasında: “Bu gece Allah’ın Ramazan ayı ile ilgili lütfuna şahit oluyoruz bu mübarek ayın insanları yaklınaştırdığına, kaynaştırdığına inanıyor ve her zaman belirtiyoruz. Elhamdulillah, Bulgaristan Müslümanlar Diyaneti’nin idari organı Allah’ın insanlığa son mesajında çağrıda bulunduğu manevi değerlerin etrafında bir kez daha birleşti” dedi.
Yüksek İslâm Şurası Başkanı sözlerine ek olarak: “Gerçek Müslüman sadece kendisi için değil, aynı zamanda yakın ve uzak çevresi, aile, toplum, vatan ve dünyaya bütün canlı ve cansızlara karşı sorumlu olduğunu idrak eden kişidir” dedi ve sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Aldığımız sorumluluğun sonucu olarak Allah’ın bize verdiği nimetleri paylaşıyoruz, hiçbir dünyalık beklentimiz olmadan hayır işliyoruz”.
Vedat Ahmet, Bulgaristan Müslümanlar Diyaneti’nin sosyal faaliyetler alanında son yıllarda gelişme kaydettiğine de dikkat çekti. Ahmet, iftar yemeğinde bulunanlara hitaben en büyük sorumluluğun camide, Kur’an Kurslarında ve hayatın bütün alanında devam eden inanç ve bilgilerin paylaşılması gerektiğine işaret etti.
Yüksek İslâm Şurası Başkanı sözlerinin sonunda: “Ramazan-ı Şerif’in bize öğrettiği sorumluluk ruhu içinde insanlığın kurtuluşu, dünya barışı için dua etmenin tam zamanı” olduğunu ifade etti ve son günlerde vuku bulan olayları hatırlattı, en kıymetli olan şey - insanın hayatına kast edildiğini ve sözlerini şu çağrı ile tamamladı: “Bu hayırlı saatte Küdüs’te adaletin yer bulması için dua edelim. Çünkü bu sahip olduğumuz en ufak inancımızdan ortaya çıkan sorumluluklarımızın arasında” dedi.