Sofya’da “İnsan ve isim” konulu oturum gerçekleştirildi
Başmüftülük kurumunun 15 Aralık’ta Sofya Tarihi Müzesi’nde düzenlediği “İnsan ve isim” başlıklı oturumda konuşan Doç. Dr. Yalımov: “Son yıllarda hız kazanan küreselleşme ve entegrasyon süreçleri, kimlik konusunun önemini arttırarak etnik, milli ve dini toplulukların en önemli konulardan birisi haline getirdi” şeklinde konuştu.
Başmüftü Birali Birali’nin möderatörlüğünü yaptığı oturuma “Sv. Kliment Ohridski” Sofya Üniversitesi’nde öğretim görevlileri Prof. Dr. Kalin Yanakiev, Doç. Dr. Mihail Gruev ve Yüksek İslam Enstitüsü’nde öğretim görevlisi Dr. Sefer Hasanov konuşmacı olarak katıldılar.
Doç. Yalımov “Kimlik ve isim” konulu bildirisinde, kimliğin önemi, esası ve sosyal rolünden objektif bir şekilde belirlendiğinin altını çizdi. Kimlik, insanın kendisini tanımlamasındaki rolünü yansıtıyor ya da bir bireyin ayidiyetini nasıl belirlediğini, hangi etnik, milli ve dini topluluğa ait gördüğünü gösteriyor.
Yüksek İslam Enstitüsü eski rektörüne göre “Kimlik ve tanımlama sorunu bir dizi “Ben”in varlığı ile ilgilidir. “Ben” zamanla, kendisini buluyor ve diğerlerinden farklı olduğunun farkına varıyor. Bu şekilde, etnik, milli, dini, kültürel, siyasi, sınf vs. olmak üzere bir çok aidiyetten bireyin kimliği oluşuyor. Dr. Yalımov’a göre ortak kimlik ayrı “Ben”lerin birleşmesinden meydana geliyor. Ortak kimlik, bir etnik, milli ve dini topluluğun yüzüdür ve etnik- milli şuurun ile kültürel farklılıkların temeline dayanarak tarihi gelişim sürecinde inşaa edilmektedir.
Doç. Yalımov devamla: “Ülkemizdeki Müslümanlar, kültürel- dini geleneklerine göre hususi isim sistemini oluşturmuş bulunuyorlar, bazı faklılıklar olsa da bir bütün olarak ele alınırsa bu sistem İslami niteliğini taşımaktadır” diye izah etti.. Sözlerine göre Türklerin İslam’ı kabul etmelerinden sonra, Türk isim verme sistemi İslam dini aidiyeti çizgisinde devam etmiştir.
“İslam’da öz isimler son derece önemlidir, çünkü insanın özü, yaşla değişen insanın yüzü ile değil isimi ile tanımlanır.
İnsanlar, adlarıyla ile Allah’ın huzuruna çıkacaklar. Ahirette insanlar dünyadaki isimleriyle çağrılacaklardır. Türk-İslam geleneğine göre oluşturulan isim sistemi Bulgaristan’daki Müslümanlar tarafından kullanılmaya devam ediyor. Kullanılan isimlerin yüzde 60’ı Türkçe, yüzde 38’i Arapça ve sadece yüzde 2’si Farsça kökenlidir. En yaygın isimler Muhammed, Ahmed ve Mehmed’dir.
Müslümanların aile hayatında yeni doğan bebeğe isim verilmesi önemli bir andır. İsim imamdan ya da ailenin en yaşlı üyesi tarafından veriliyor. Gelenek üzere çocuklara nenenin, dedenin yada ailenin saygıdeğer bir şahsın ismi verilir.
Adın değiştirilmesi kimliği yok ediyor. Homojenleştirme politikası güden komünist rejimi tek ulus, tek millet oluşturma girişiminde bulundu. Azınlık topluluklarına yönelik bir kaç defa isim değiştirme kampanyalarını düzenledi. Doç. Yalımov’a göre Todor Jivkov ve çevresi, üçüncü Bulgar devletinde bir kaç kez uygulanan kimlik değiştirme fikrini devlet politikasına dönüştürdüler.