Sünnetin İslam Hukukundaki Yeri

Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü İmam Suyuti’nin “Sünnetin İslam Hukundaki Yeri” isimli kitabını yayınladı.

İmam Suyuti XV. yüzyılda yaşamış bir alimdir. Yaşadığı dönem, İslam dünyasında sünneti (yani Peygamberimiz (s.a.s)’ın kişisel örneği ve sözlerini) reddeden yeni akım ve mezheplerin ortaya çıkması ile ön plana çıkmaktadır. Diğer taraftan İmam İbn Hacer el- Askalâni, Bedreddin el Aynî, İbn Haldun gibi Peygamberimiz (s.a.s)’ın sünnetini savunan alim ve yazarlar da eserlerini yayınlayarak, talebe yetiştirmeye devam etmişlerdir.

İmam Suyuti: “Bazı ilimlerin ilaç gibi olduklarını, kendileriyle yakinen ilgilenenleri iyileştirdiklerini, diğer bazı ilimlerin ise pis su gibi olduklarını, mecburi ve zor durumlar dışında kullanılmadıklarını” bildirmiştir.

Sözkonusu eserde yazar, Peygamberimiz (s.a.s)’in sünnetini inkar eden alimleri güçlü delliler ile reddetmektedir. Ona göre sünneti inkar edenler iddalarını Peygamberimiz (s.a.s)’e nispet edilen ve uydrulmuş bir rivayete  dayandırmaktalar: “biri size benden bir hadis getirdiğinde, kur’anla karşılaştırın, eğer kur’an’da onunla ilgili temel bulursanız alın, şayet bulamazsanız kabul etmeyin” bu rivayetin ilimde hiç bir dayanağı ve temeli yoktur.

İmam Suyuti tezini kur’andan bir çok ayete ve Peygamebirmiz (s.a.s)’den nakledilen sahih hadislerin yanı sıra konuyla ilgili fikir beyan eden diğer ilim adamlarına dayandırmaktadır. Çoğunlukla tezini İmam Şafinin: “Peygamberimiz (s.a.s)’e itaat Allah (c.c) tarafından emir edilmiştir. Bu yüzden, kur’an’da belirtilmiş olmasa da, Peygamberimzden sahih ravi zinciri ile gelen herşeyi kabul etmeliyiz. Nedeni Rasulullah tarafından belirlenen buyruklar, aslında  Rasullulahı gönderen Zat-ı Zülcelal tarafından onaylanmışlardır.