Myanmar’da – Rohing Müslümanlarına Yönelik Etnik Temizlik
Asya ülkesi Myanmar’da yıllardır süren gerginlik, son haftalarda vuku bulan olaylar neticesinde büyük çatışmaya dönüştü. 25 Ağustos 2017 tarihinde Batı Myanmar’da bulunan Rahin Eyaleti yerel Müslüman cemati temsilcileri ile güvenlik güçleri arasında meydana gelen çatışmadan sonra olaylar kontrolden çıkmıştır.
2017 yılı Ağustos ayında yaşanan elim olay neticesinde, Myamar güvenlik güçleri tarafından Rohinglere karşı “temizlik operasyonu” ya da başka bir değişle müslüman azınlığa karşı düzenlenen acımasız askeri hareketle sonuçlandı. Aralarında çoğunluğunu çocukların oluşturduğu yaklaşık 400 müslüman son derece acımasız bir şekilde öldürülmüştür. Bölgede bir kaç köy askerler tarafından ateşe verilmiştir. The Guardian’nın verdiği habere göre, son iki haftada benzeri görülmemiş şiddet olaylarından kaçmak için evlerini terk etmiş ve Rahin Eyaletini terk etmeye devam eden müslümanların sayısı hemen hemen 150 000’e yaklaşmaktadır. Myanmar’ın kuzey kısmında yer alan sorunlu bölgelerde, 400 000’e yakın Rohing Müslüman aç, susuz ve temel sağlık ihtiyaçlarından yoksun bırakılarak, zor şartlarda hayatlarını idame ettirmeye çalışmaktadırlar.
Batı Myanmar’da bulunan Rahin Eyaletinde ülkedeki müslümanları temsil eden Rohinglerden 1 milyondan fazla insan yaşamaktadır. Rohingler’in, ülkede ikamet eden yerli halkın temsilcileri olduğu sanılmaktadır. Fakat, devlet idaresi ve Myanmardaki Budist çoğunluk, müslüman Rohingleri kabul etmeyi reddetmekle birlikte vatanadaşlık ta vermemektedir. Myanmar Hükümeti, Rohingleri, komşu Bangladeş’ten gelen kaçak mülteci olarak görmektedir. Bangladeş Hükümeti de, Myanmar Hükümeti gibi, Rohingleri kabul etmemektedir. Bütün bu gelişmeler, Rohing müslüman topluluğunu sadece vatandaşlıktan mahrum bırakmayarak, aynı zanmanda en temel hak olan özgürlükten mahrum bırakarak, ülkesiz etnik azınlığa dönüştürmektedir. Myamardaki Rohing müslümanları eğitim, tıbbi yardım ve çalışma haklarından yoksun bırakılmaktadırlar. Her geçen gün yerli budist nüfusun milliyetçi hareketlerinin artması, zamanla Rohing azınlığına karşı düşmanlığı da körüklemektedir.
Tarihte bu tür olayların gerçekleşmesine izin verilerek, büyük yanlışlar yapılmıştır. 21. Yüzyılda bütün dünyanın gözü önünde insanlığa karşı bu tarz suçların işlenmesine izin verilmesi çok üzücüdür. Tarihte gerçekleşmiş elim olaylara rağmen, yanlışların tekrarlamasına devam edilmekte ve biz bu olaylar karşısında sessiz kalıyoruz. Bugün gerçekleşen ve içimizi sızlatan acı olaylardan uzak olsak da, haksızlığa karşı sessiz kalmayıp, haksızlıkları duyuralım. En önemlisi de dualarımızda Myamardaki kardeşlerimizi ve dünyada haksızlığa maruz kalan insanları unutmamak!
“Şayet kullarım Beni senden sorarlarsa gerçekten Ben çok yakınım. Bana dua edince duacının duasını kabul ederim; O halde onlar da Benim davetime koşsunlar ve Bana layıkiyle iman etsinler ki, doğru yola gidebilsinler!”
(Kuran-ı Kerim, “Bakara” süresi 186 ayet )
Yazar: L. Çauşeva
Resimler: Reuters