Yeni Yayınlanan Kitap: Davet’te Kadın
Kadının toplumda ve dinde yeri nerdedir? Kadının İslam’da yeri nedir? Hür olması için kendisine nasıl yardımcı olabiliriz? Eğitim hakkının hatta onun hiç hakları var mı? Bu konular günümüz medyaları tarafından işlenmektedir. En gelişmiş toplumlar dahi, insan haklarını ele aldıklarında, kadın haklarına ayrıca önem atfetmektedirler. Aynı olmamıza rağmen, erkek ile kadın arasında sanki farkın olduğu ifade edilmek isteniyor.
“Davet’te Kadın” isimli eserin yayından çıkması ile, Başmüftülük te, öteden beri devam edegelen “Kadın toplumda söz sahibi olmalı mı?” tartışmalarına katılmaktadır.
Kitabın yazarı Mustafa Muhammed et-Tahhan’da dünya çapında düşünürler ile aynı düşünceleri paylaşarak, XXI. yüzyılda kadınların ve özellikle müslüman kadınların karşılaştıkları sorunlar hakkında çözümler aramaktadır.
“Davet esnasında kadın” isimli eserle, yazar okuyucuları asırlar öncesi yolculuğa davet etmektedir. Eserde, asırlar önce yaşamış ticari zekası, yardımseverliği ve alçak gönüllü olması ile tanınan Hatice isminde bir bayandan söz etmketdir.
Bir zamanlar Ayşe isminde bir bayan yaşadı. Kendisi Ebu Bekir’in kızı ve Hz. Muhammed (s.a.s.) eşi olarak bilinmektedir. Eşine saygı gösteren, Allah’tan korkan ve ilim taleb eden, örnek müslüman bir kadın. Hz. Ayşe, Efendimiz Hz. Muhammed’den (s.a.s.) çok hadis rivayet etmekle, diyalog yapabilmekle ve hukuki ilimle vukufu ile tanınmaktadır.
Bu eserle yazar Mustafa et-Tahhan, insanoğlunun uzun zamandan beri ilgilendiği bazı sorulara cevap vermeye çalışmaktadır. Kadın eğitim görmeli mi? Kadın davette yer alabilir mi? Nasıl? Kadının ekonomik hakları ve çalışma hakkı var mı? Hangi sosyal haklara sahip? Müslüman kadının hangi siyasi hakları var? Bu sorular, eserde incelenen ve cevap aranan sorulardan sadece birkaçıdır.
Eserinin giriş kısmında yazar: “Kadınların haklarına yönelik bu cesur görüşleri ifade eden ilk kişi ben değilim. Bu görüşlere göre insanlar farklı gruplara ayrılmaktadırlar. Gruplardan biri, bu görüşleri kabul etmeyip, kadınların korunması gereken mücevher olduklarını ifade etmektedir. Diğer grup ise, makam sahibi erkeklerden oluşmaktadır. Bunlar, eşlerine pozisyonlarını bırakmak istemeyenlerdir. Üçüncü grup ise, bu fikirleri benimseyen erkek ve kadınlardan oluşmaktadır. Eserimizde, üçüncü grupta yer alanları ele alacağız”. diyor.